9 Haziran 2014 Pazartesi

Tünay Süer: Taş olsa çatlar…

Tünay Süer: Taş olsa çatlar…
Başbakan Erdoğan’ın verdiği emirle İstanbul Taksim’de beş kişi bir araya gelse polis acımasızca saldırıyor. Ortalık savaş alanına dönüyor. Tabi bu arada fırsattan istifade PKK lılar araya karışıyor, tıpkı Güneydoğu’da yaptıkları gibi, molotoflarla, taşlarla, sapanlarla karşılık veriyorlar, etrafı yakıp yıkıyorlar.
Arada, suçları sadece demokratik hakları olarak protesto yürüyüşlerini yapmak isteyen
halk ve çevre zarar görüyor.
Başbakan sonra da televizyonlara çıkıp bunlar terörist, CHP kışkırtıyor vs, aklına ne gelirse atıp tutuyor.
Uzağa gitmeye gerek yok İstanbul’un göbeğinde yapılan olaylara bakın. Şişli meydanında Öcalan’a özgürlük stantları açmaya kadar vardırdılar işi.
Polis ne yapıyor tepki gösteren halkı gözaltına alıyor.
Bağcılar, Okmeydanı, Gazi Mahallesi gün geçmiyor ki olaysız olsun.
Terörist başının doğum günüymüş, bilmem neyin yıldönümüymüş, özgür kalmalıymış.
Bahane çok.
Yetti artık ya!
Bu sefer de LİCE deki olayları bahane etmişler.
Yol kesmek bunlarda, haraç almak bunlarda. Askeri karakolları basmak, askere, polise ateş açmak, her türlü tahriki yapmak bunlarda!
İşte dün de Tokat’ta toplanıp Lice’de yol kapatmışlar. Attıklar el bombaları ile bir astsubayımız yaralanmış.
Güvenlik güçleri ile aralarında çatışma çıkmış, iki kişi hayatını kaybetmiş.
Kaç askerimiz yaralandı veya şehit oldu tık yok. Bunlar eminim gizleniyor.
Bitlis - Hizan Karayolunun Bölükyazı - Çeltikli yol ayırımında yol kesip kimlik kontrolü yapan PKK'lılar, olay üzerine bölgeye gelen güvenlik güçlerine roket atar ve uzun namlulu silahlarla taciz ateşi açmış. 
Konuyla ilgili Bitlis Valiliğinden yazılı açıklama gelmiş. Özeti:
PKK'lılarca atılan roket mermilerinin bölgedeki bir hayvan sürüsüne (!)isabet etmesinden dolayı, yaklaşık 10 küçükbaş hayvan telef olmuştur. Ayrıca güvenlik kuvvetlerimizce kullanılan zırhlı araçlara ise 102 mermi isabet etmiştir. Ancak araçlarda herhangi bir hasar meydana gelmemiştir. Güvenlik güçlerimizin aynı sağduyusu ve kararlı tutumu devam edecektir.
(Hey Allahım! Şu beyanata bak ya, güler misin, ağlar mısın?)
İyi güzelde bu sağduyu nereye kadar devam edecek ha vali bey?
Memleketin bölünmesi resmileşene kadar mı?
Düşünebiliyor musunuz roketatar, uzun namlulularla saldırıyorlar zırhlı araçlara ise 102 mermi isabet ediyor ve asker karşılık vermiyor.
Ya bu araçlar zırhlı olmasaydı…
Vallahi ben de bu güvenlik güçlerinin sabrına şaşırıyorum.
Taş olsa çatlar ya…
Hakkâri’de taş ve Molotof kokteyli ile kışlaya saldırılıyor, kışlanın tabelasını yakıyorlar.
2.Hv. Kuvvetleri Komutanlığımızın bahçesine atlayıp Türk bayrağını indiriyorlar.
Velhasıl Türkiye’nin her tarafına çil yavrusu gibi dağılmışlar saldırıp duruyorlar.
Oralarda daha neler oluyor bilemiyoruz.
Başbakan halen çözüm süreci diyor, bakan efendilerin ağızlarında aman bu sürece zarar gelmemeliymiş sözlerinden başka bir şey işitmiyoruz.
Lanet olsun böyle sürece.
Ana Muhalefet CHP den bu konularda çıt çıkmıyor.
Sn. Kılıçdaroğlu memleket neredeyse alev alev yanıyor, Allah aşkına biraz bu konulara değin  bir şeyler yap lütfen.
Türkiye hızla iç savaşa doğru sürükleniyor. Bu gün gibi aşikâr artık.
Görmüyor musunuz?
Ey AKP ye gönül vermiş kardeşim, sende uyan artık, lütfen uyan.
                                           ***
PKK hem kel hem hodul, hiçbir saldırı cevapsız kalmayacaktır demiş.
Sanki saldıran bizleriz.
Ah! Ah… Şu başbakan, şu AKP başımızda olmasaydı da siz cevabı görseydiniz diyorum ben de.
Meydanı boş buldular tabi.
Aslında PKK’nın bir atımlık canı var.
Bizi bekleyen büyük tehlike esasında HSY (hâkimler ve savcılar yüksek kurulu) adalet bakanının emrine bağlandığı andan itibarendir.
İşte o zaman Türkiye tamamen bir padişahlık devrine girecektir!
Zaten cumhuriyetimiz sadece kâğıt üzerinde kaldı. Türkiye’yi tek adam yönetiyor.
Bunun adı da dikta rejimidir.
Bu sözleri aşağı yukarı dört senedir yazıyor, haykırıyorum.
Meclis AKP çoğunluğu ile işgal edilmiştir. Muhalefet partilerinin hiçbir önergesi geçmiyor, geçemez de.
Orada Milli İrade değil, sadece Tayyip iradesi var.
Ey muhalefet partileri aklınızı başınıza devşirin.
Adalet bakanının izin vermediği hiç bir soruşturma açılamayacak; yürütülemeyecektir!
Adalet bakanlığı kime bağlı?
Recep Tayyip Erdoğan’a tabi!
Alelusul yaptıkları yasa ile MİT istediği her şeyi yapabilecektir, adam dahi öldürse hesap sorulamayacaktır.
Seçim diye bir şey olmayacaktır ve seçimler tamamen laf olsun diye yapılacak, hep AKP kazanacaktır!
Esas tehlike bunlardır.
Çünkü hile yapsalar, kafa göz yarsalar da kimse haklarında dava açamayacaktır!
Aslında ne parti kalacaktır ne de marti.
Birleşin, birleşin, birleşin, boş hayallere kaptırmayın kendinizi.
Tüm olanlara rağmen ben asla umudumu yitirmiyorum zira gün gelecek bu halk uyanıp ayağa kalkacaktır. O günler de yakındadır, yakında.
Bu karanlıkları mutlaka yırtacak güneşe kavuşacağız. Yeter ki birlik olalım. Yeter ki uyuyanları uyandıralım.
Sevgiyle kalın
9 Haziran2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder